NOSTALJİ
NEREDEN, NASIL BAŞLASAK DERKEN GÖRÜYORUZ Kİ DEĞİŞİME UĞRAMAYAN PEKTE BİRŞEY KALMAMIŞ... ÜLKEDE KURŞUN KALEM FABRİKASI OLMADIĞI İÇİN FİYATI PAHALIDA OLSA ''FABER'' KALEM İTHAL EDİLİRDİ. SERT UÇLU SABİT KALEMLER VARDI HANİ SİLGİYLE SİLİNSEDE ÇIKMAZ SAMAN KAĞITLI DEFTERE YAZARKEN SAYFALARI DELERDİ... POSTACILAR TAAHHÜTLÜ MEKTUPLARI ADRESLERE TESLİM EDERKEN ZORUNLU OLARAK BU ALICILARA BU KALEMLERLE İMZA ATTIRIRLARDI. BİRDE PAKET POSTAHANESİNE VERİLECEK KOLİLER BEZ TORBAYA KONDUKTAN SONRA İLLAKİ ÜZERİ SABİT KALEMLE TÜKÜRÜKLENEREK YAZILIRDI, ÇIKMASIN, SİLİNMESİN DİYE... NE VAR Kİ BU ISLATMA SIRASINDA KALEMİN UCU SABİT RENK BULAŞTIRIR DUDAKLARI MORLAŞTIRIRDI. KÜÇÜLE KÜÇÜLE 3-4 CM KALMIŞ KURŞUN KALEMLERİN BOYU VE ÖMRÜ İSE ARKASINA TAKILAN KAMIŞLARLA UZATILIRDI. HANİ HATIRLARMISINIZ, MÜREKKEP HOKKALARI VARDI. ACELE HABERLER İÇİN TELGRAF ÇEKİLİR, KOLALI BEYAZ YAKALI GÖMLEKLERİN YAKA UÇLARI KALKMASIN DİYE İÇİNE SERT LASTİK ŞERİT KONUR VE BU ''BALİNA'' İSMİYLE ANILIRDI. NAYLON VE RENKLİ GÖMLEKLER MODA OLMADIĞI VE BİLİNMEDİĞİ İÇİN BEYAZLAR YIKANA YIKANA AĞARIR VE SARARIRDI. BU YÜZDEN BEYAZ YEDEK YAKA KULLANILIR, İŞ YERLERİNDE BEYLER KOL AĞIZLARINI KORUMAK İÇİN BİLEKTEN BÜZGÜLÜ SİYAH YARIM KOLLUKLAR TAKARLARDI. ÇAMAŞIRLAR KAYNATILIRKEN KAZAN İÇİNE KESME ŞEKERDEN BİRAZ BÜYÜK MOR-LACİVERT ''ÇİVİT'' ATILIRDI. EN MEŞHURU ''ÖKÜZBAŞI'' MARKALI OLANIYDI DA, DIŞ AMBALAJINDA ÖKÜZ KAFASI RESMİ BULUNURDU... ARAP SABUNU VEYA RENDELENMİŞ SABUNLA ÇAMAŞIR KAZANINDA KAYNAYAN SARARMIŞ (AZMIŞ) BEYAZ ÇAMAŞIRLAR ÇİVİTİN VERDİĞİ RENKLE HAFİF MAVİYE BAKAN BEYAZLIK KAZANIRDI.
İSPİRTOLU OCAKLAR
MUTFAKLARDAKİ GAZOCAKLARINI YAKMAK BİLE BAŞLI BAŞINA BİR İŞTİ! HAZNESİNE GAZ KONULAN 3 BACAKLI OCAKLARIN İSPİRTO DÖKÜLEN KAFASI ISITILIR, YAKILIR SONRA DA KUVVETLENDİRMEK İÇİN POMPALANIRDI. GAZ FIŞKIRAN MEME, GAZ SÜZÜLMEMİŞSE TIKANIR, UCU İĞNELİ DELİK AÇICI İLE KAFADAKİ MEME TEMİZLENİR, BUNA RAĞMEN OCAK SICAKKEN SÖNERSE İĞRENÇ KOKAR VE GÖZ YAŞARTIRDI. İSPİRTOLU OCAKLARIN YANI SIRA, TEL DOLAPLAR VE KAHVE DEĞİRMENLERİ VARDI... KÖMÜRLÜ ÜTÜLER ÖĞRENCİLERİN SİMSİYAH OKUL ÖNLÜKLERİYLE BEMBEYAZ KOLALI YAKALARI ÜZERİNDE GEZİNİRLERDİ... SALONLARA KRİSTAL AVİZELER TAKILIR, PENCERELERE BEYAZ EL İŞİ PERDELER ASILIR, KÖŞE BUCAK DEVE TABANI, KUŞKONMAZ YA DA KAUÇUK GİBİ SALON BİTKİLERİYLE SÜSLENİRDİ. HALILAR EL SÜPÜRGESİYLE SÜPÜRÜLÜR, ÇİNİLİ KUZİNE SOBALARDA ISINILIRDI. ''SAKA''LARIN AT YA DA MERKEPLE GETİRDİĞİ İÇME SULARI,KAPI GİRİŞİNDEKİ KÜPLERE BOŞALTILIR YAZIN TESTİLERDE SOĞUTULURDU.DUVARLARDA GUGUKLULAR, BİLEKLERDE ELLE KURULAN ''NACAR,HİSLON'' MARKA SAATLER,ÇEVİRMELİ ANKESÖRLÜ TELEFONLAR,YİNE SİYAH RENKTE, KOLLU ''SİNGER'' DİKİŞ MAKİNALARI... SİYAH DAKTİLOLAR İSE PEK AZ KİŞİDE BULUNURDU. ASKERLİK YOKLAMALARI ÇOK SAYFALI NÜFUS KAĞIDI DEFTERLERİNE İŞLENİR,HANIMLAR MERMİ GİBİ SİVRİ UÇLU SÜTYENLER, ETEK ALTINA JÜPON VE ARKASI TEK ÇİZGİLİ ÇORAP GİYERLERDİ. ''ÖĞRETMEN'' MARKALI SİYAH FİLE ÇORAPLAR DAHA DA İDDİALIYDI. PUDRA, TOKALON KREMİ, ALTIN DAMLA, GİZLİ ÇİÇEK, PEREJA KOLONYASI SÜRÜLÜR, GENİŞ KENARLI FRANSIZ ŞAPKALARINI BAYANLAR BAŞ TACI EDERLERDİ.BEYLERİN TRAŞ TAKIMLARI İÇİNDE SABUN, TRAŞ TASI, FIRÇASI VE ''NACET'' JİLET BULUNUR YA DA USTURAYLA SİNEK KAYDI TRAŞ OLUNURDU... HEMEN HEMEN HER ERKEĞİN AYNA ÖNÜNDEKİ HAZIRLIĞI, SAÇLARA SÜRÜLEN MAVİ, YAĞLI, SEMPATİK ŞİŞELİ ''NECİP BEY BİRYANTİNİ''YLE SONLANIRDI.AYNA VE TARAK SETİ ERKEKLERİN CEPLERİNDE TAŞINAN VAZGEÇİLMEZ AKSESUARLAR ARASINDAYDI! ERKEK AYAKKABILARININ BİR ÖZELLİĞİ DE BURUN VE TOPUKLARINA KÖSELE AŞINMASIN DİYE DEMİR ÇAKILIRDI.
OYUNLAR
ÇOCUKLAR; YAĞ SATARIM BAL SATARIM, KAPTAN ÇUKURU, MENDİL KAPMACA, İSTOP, YAKARTOP, HOPPACIK, ÇEMBER ÇEVİRME, KÖŞE KAPMACA, KÖREBE, KAÇ KURTUL, ELİM ÜSTÜNDE, SEK SEK, ÇELİK ÇOMAK, BİRDİRBİR, UZUN EŞEK, KUKALI SAKLAMBAÇ, İP ATLAMA, ÜÇTAŞ GİBİ OYUNLARLA VE TAHTA OYUNCAKLARLA ''SANA'' LI EKMEKLE VE HOROZ ŞEKERLERİYLE BÜYÜRLERDİ...YALDIZ KAĞITLI ÇİKOLATA, İÇİNDEN NİYET(FAL) ÇIKAN KARAMELA, KAŞIKLA KONULAN ALTI KESİK DONDURMA KÜLAHI, PAMUK HELVA, MACUN ÇOK SEVİLİRDİ. BEYOĞLU JAPON MAĞAZASI ADLI OYUNCAKÇIDA KÜÇÜCÜK KURŞUN ASKERLERE, NAMLUSUNDAN KIVILCIM ÇIKAN OYUNCAK TANKLARA, KURGULU OTOMOBİLLERE, TAHTA KAMYONLARA, GÖZ ALICI RENKLİ BİLYELERE ÇOCUKKEN BURUNLARINI VİTRİN CAMINA DAYAR DA BAKARLARDI. UCUNA ORTASI DELİK PARA TAKILI, KAYTAN SARILIP DÖNDÜRÜLEN TOPAÇLAR ÇOCUKLARIN VAZGEÇİLMEZ OYUNCAKLARIYDI. O TEKERLEMELERİ HATIRLIYOR MUSUNUZ? ''AÇIL SUSAM AÇIL, AÇILMAZ... ANAHTAR NEREDE? SUYA DÜŞTÜ... SU NEREDE? İNEK İÇTİ... İNEK NEREDE? DAĞA KAÇTI... DAĞ NEREDE? YANDI BİTTİ KÜL OLDU...KÜLÜ NEREDE? SAVRULDU... ''YETİŞKİNLER ÇAÇA, TWİST, TANGO DANSLARI YAPAR, ''HULOHOP'' DENİLEN ÇEMBERLERİ VÜCUTLARINDA ÇEVİRİRLER, BEYOĞLU'NDA ''LAK LAK'' DENİLEN UCU İP BAĞLI TAHTA TOPLARI ELLERİNDE GEZDİRİRLERDİ. 8 MM'LİK FİLM MAKİNALARI ÇOK MODAYDI. 6X6 VEYA 6X9 CM FOTOĞRAF ÇEKENLER KUTU VE KÖRÜKLÜ ROLEİFLEX, ZEİSSİKON FOTOĞRAF MAKİNALARI,SULU AKÜLÜ VE AMPULLÜ FLAŞLAR KULLANILIRDI.TELEMETRELİ MAKİNELERLE ÖNCE METRE AYARI ÖLÇÜLÜR SONRA OBJEKTİF ÜZERİNDE YAZILI METREYE AYAR YAPILIR, ÇEKİLEN FOTOĞRAFLAR SİYAH-BEYAZ ZEYTUNİ RENKLİ KARTA BASILIRDI.FOTOĞRAFÇILAR SOKAKLARDA ''ALAMİNÜT'' DENİLEN FOTOĞRAFLAR İÇİN 3 BACAKLI SEHPALAR KULLANILIR,KÖRÜKLÜ MAKİNALARLA ÇEKTİKLERİ VESİKALIKLARI KÜÇÜCÜK ÇEKMECELERDE,İLAÇLI ŞİŞELERDEN DÖKTÜKLERİ BANYOLARDA YIKAYIP TAB EDERLERDİ.TARTILAR,EL TERAZİLERİ VARDI... TATLISIYLA TUZLUSUYLA BİRKAÇ ÇEŞİT YEMEK 4-5 KATLI SEFERTASLARINA KONUR, İŞE, OKULA GÖTÜRÜLÜRDÜ! DEĞİŞİME UĞRAYAN O KADAR ÇOK ŞEY VARDI Kİ MESELA PAMUK ŞİLTELİ YAYLI KARYOLADA YATILIR,LAMBALI DEV RADYOLAR DİNLENİRDİ. PHİLİPS VEYA CONDOR MARKALI, LAMBALI RADYOLARDA DİNLENEN RADYO TİYATROSU "ARKASI YARIN" ANONSLARI "EFEKT KORKMAZ ÇAKAR... OYNAYANLAR..." DİYE BAŞLARDI. AKŞAMLARI ARAP BACILI "UĞURLUGİLLER AİLESİ", "ORHAN BORAN VE YUKİ", "DOĞRU MU YANLIŞ MI" YARIŞMA PROGRAMLARI SEZEN CUMHUR ÖNAL'IN, AYKUT SPOREL'İN, ENGİN ARMAN'IN SEÇTİĞİ HİTLERLE OLUŞAN MÜZİK YAYINLARI SEVİLEN PROGRAMLARDI. KARİKATÜR, YELPAZE, HAYAT SES MECMUALARI ALINIR, BERBERLERDE TRAŞ İÇİN BEKLERKEN AKBABA MİZAH DERGİSİ, MAÇLARDA PAZAR DERGİSİ OKUNURDU. BİR BİR KAPANAN DERGİLER YERLERİNİ CEP FOTOROMANLARINA BIRAKTI.
60'LI YILLARDA VİTRİNLERİNE TELEVİZYON KOYAN DÜKKANLAR BÜYÜK KALABALIKLAR TOPLARDI... HALK, MAĞAZA ÖNÜNDE SES DUYMASA DA SADECE GÖRÜNTÜ İÇİN SAATLERCE DURUR MUAZZAM KALABALIKLAR OLUŞURDU. ELKE SONMER, SANTE BAKER, RAQUEL WELCH, URSULA ANDRES, BRİGİTTE BARDOT, MİRELL DARK, ALAİN DELON, LUİS DE FUNES FİLMLERİ SEYREDİLİRDİ.
SİGARALAR
İSTANBUL'UN ÇÖPÜ YENİKAPI SAHİLİNE DÖKÜLÜR BU ÇÖP DALGALARIN YARDIMIYLA DENİZE TAŞINIP DAĞILIR BU ARADA AĞIR METAL PARÇALAR DİBE ÇÖKER, LODOS SONRASI BU METALLERİ LEĞENLERLE TOPLAMAYA GELEN HURDACILARA ''LODOSÇULAR'' DENİRDİ. NCR MARKALI PARA KASALARINDAN TUŞA BASIP KOLU ÇEVİRİNCE PARA ÇEKMECELERİ KORKUNÇ GÜRÜLTÜLERLE OK GİBİ DIŞARI FIRLARDI. KUMBARALARDA BİRİKTİRİLEN İRİ MADENİ PARALARIN BİLE SATIN ALMA GÜCÜ VARDI! LOCALI SİNEMALARA GİDİLİRDİ BEYOĞLU, ATLAS, YENİ MELEK, ŞAN SİNEMASI EN POPÜLER OLANLARIYDI. YAĞMURLU HAVALARDA YÜRÜRKEN KOLLARI HAREKET ETTİRDİKÇE FIŞIR FIŞIR SES ÇIKARAN MUŞAMBA İMPARTEKSLER GİYİLİRDİ. BAŞI AĞRIYANLAR YUTMAKTA ZORLUK ÇEKİLEN ''GRİPİN'' KAŞELERİNİ İÇERLERDİ. FİLTRELİ SİGARA İÇMEK HERKESİN HARCI DEĞİLDİ. BU YÜZDEN YURT DIŞI SEYEHATE GİDENLERE ''PALLMALL'' VE ''KENT'' MARKA SİGARALAR ISMARLANIR BUNLAR NAYLON GÖMLEĞİN ÖN CEBİNE KONUR VE BÖYLECE BİR NEVİ HAVA ATILIRDI. HALK ARASINDA FİLTRESİZ ''BAFRA'', ''BİRİNCİ''YLE KUTU İÇİNDEKİ '' YENİCE' ,''BAHAR'' UCU KIRMIZI ''GELİNCİK'' , ''YENİ HARMAN'' , ''SİPAHİ'' İÇİLİRDİ.TÜTÜNÜ ŞARAPTA DİNLENDİRİLİP AROMA KAZANDIRILAN ''HİSAR'' VE ''MENTOLLÜ ÇAMLICA'' LÜKS SAYILIRDI. TÜRKİYENİN İLK MEŞRUBATI GAZOZDU. ''CAN GAZOZU'' ONLARI LEVENTTEKİ BİNASINDA İMAL EDİLEN ''GRAPETTE'' , ''SUNBURST'' , ''MİSTER KOLA'' İZLEDİ. UZUN KOYU RENK ŞİŞELİ TEKEL BİRASI HER BAKKALDA BULUNUR, O ZAMANIN BAKKALLARI HAMAM TAKUNYASI DA SATARLARDI. VEFA, KARAGÜMRÜK, FERİKÖY, PTT, HACETTEPE, ALTINORDU, İZMİRSPOR BİRİNCİ LİG TAKIMIYDI.
GRAMAFONLU YILLAR
GRAMAFON VE TAŞ PLAKLARDAN SONRA ''TK 23 GRUNDİG'' MARKALI TEYPLER HAYATIMIZA GİRDİ. DERKEN MOBİLYALI MÜZİK DOLAPLARI, TİLT SALONLARINDA PARA ATINCA ÇALIŞAN OTOMATİK PLAK DOLAPLARI, OTOMATİK PİKAPLARDA ÜST ÜSTE KONUP KURULAN 45'LİK, 33'LÜK LP'LER GELDİ ARDINDAN. ELVİS PRESLEY, THE BEATLES, EROL BÜYÜKBURÇ, KANAT GÜR, ERKUT TAÇKIN, ÖZKAN KAYMAK, ALPAY... ALTIN MİKROFON YARIŞMASI HEYECAN VERİCİYDİ. TOM MİKS, TEKSAS, RED KİD, TEN TEN, ZAGOR GİBİ RESİMLİ MACERA ROMANLARI BAŞUCU KİTAPLARIYDI. KİNOVA, TOM BRAKS, BİNBİR SURAT, PEKOSBİLL GİBİ ÇİZGİ ROMAN KAHRAMANLARINI KLİNGLER, MAYK HAMMERLER İZLEDİ. BUNLAR OKUNURKEN ''ZAMBO'', ''GOLDEN'' ÇİKLETLERİ ÇİĞNENİR, İÇİNDEN ÇIKAN ARTİST RESİMLERİ BİRİKTİRİLİRDİ. ESKİ GAZETELER İSE KESEKAĞIDI OLARAK DÖNERDİ YAŞAMIMIZA. O ZAMANKİ KONUŞMA YARZI DA ÇOK FARKLIYDI. CÜMLELER GENELLİKLE ÜSTAD, MUHTEREM, AZİZİM, MİĞRİM, BİNAENALEY, BİLAKİS, BAHUSUS, HUSUSİYETLE, HUSUSİ, MEMNUNİYETLE, TAMAMİYLE, LAKİN, MAMAFİ, MUAYYEN, MÜTEMADİYEN GİBİ KELİMELERLE BAŞLARDI. GEL DE İKİ LAKIRDI EDELİM, LATİFE EDİYORSUN, BU IZDIRAP ÇEKİLMEZ GİBİ CÜMLELERLE DEVAM EDERDİ... YİNE O YILLARDA EVİN HANIMI, EVİN KÜÇÜK ÇOCUĞUNU ŞAYET KOMŞUYA ZİYARETE GİDECEKSE ÖĞLEDEN ÖNCE GÖNDERİR, "BİR MANİNİZ YOKSA ANNEM SİZE GELMEK İSTİYOR" DİYE HABER YOLLATIRDI. EV SAHİBİ HANIM DA "BUYURSUN İYŞALLAH" CEVABIYLA MUTFAĞA DALAR TUZLU ŞEKERLİ EV KURABİYELERİ, REVANİLER, KEKLER YAPARDI...
ARABALAR
NELER DEĞİŞMEDİ Kİ...! BU DEĞİŞİMDEN OTOMOBİL DÜNYASI DA NASİBİNİ ALDI.
1954-56 MODEL ÇOK TUTULAN CHEVROLET AMERİKAN OTOMOBİLLERİNDEN SONRA 1966 CHEVROLET İMPALALAR ÇIKTI YOLLARA. İNANILMAZ DERECEDE YUMUŞAK AMORTİSÖRLERİ, UZUN KUYRUKLARINDAKİ SÜRME GÖZLÜ STOP LAMBALARIYLA HEMEN HEMEN HERKESİN BAŞINI DÖNDÜRDÜ! HELE İÇİNDE OTO PİKABI DA VARSA... SIRTINI KAPIYA YARIM DAYAYIP DİREKSİYONA YAN OTURAN ŞOFÖRLERİN GÜNEŞLİĞİN ARKASINDAN ALDIĞI ZEKİ MÜREN PLAĞINI PİKABA ATIŞI BİLE BAŞLI BAŞINA BİR SAHNEYDİ. UMUMİYETLE SİYAH OLURDU AMA HER RENK TAKSİ SARI DAMALI OLUP SAATLERİ ARACIN DIŞINA VE SAĞINA TAKILIRDI. MÜŞTERİ SAATİN AÇILMASINI İSTERSE, ŞOFÖR ARABADAN İNER ''SERBEST'' YAZAN TAKSİ SAATİNİ ''DOLU''YA GETİRİR VE YOLA ÖYLE KOYULURDU.BİR KISMI DA TAKSİYE BİNMEDEN ''ŞURAYA KAÇA GİDERSİN?'' DİYE SORAR PAZARLIK EDERDİ. TAKSİDEKİ MÜŞTERİ BAYAN İSE, ŞOFÖRÜN KİBARI SAATİ AÇMAK İÇİN ARACIN ARKASINDAN DOLAŞARAK BİNER ÖNDEN ASLA GEÇMEZ. ÖZEL ARAÇLAR İÇİN DE ÖNCE GANGSTER FİLMLERİNİN DEĞİŞMEZ OTOMOBİLİ SİYAH CİTROEN ARDINDAN DA SKODA, ANADOL, 124 MURAT UZUN SÜRE YILLARA DAMDASINI VURDU. VW KAPLUMBAĞA CİTROEN VE ARKA LASTİKLERİ İÇERİ BASIP YÜK BİNİNCE NORMALE DÖNEN SKODALAR PEK MODAYDI. ONLARI 54-56 MODEL CHEVROLET 66 MODEL IMPALA VE FORD MUSTANG TAKİP ETTİ. KESİNTİSİZ TEK PARÇA KOLTUKLARI VARDI. ANKARA İSTANBUL ARASI DAHA SONRALARI SE-TA OLARAK İSİMLENEN KONFORLU MAS OTOBÜSLERİYLE YAPILIRDI. BAZI BÖLGELERDE ŞEHİR CEYRANI VE BAZI ELEKTRİKLİ CİHAZLAR 110 VOLTTU. 110 VOLTLUK BU CİHAZLARI UNUTUP 220 VOLTA TAKINCA ÇIKIŞ TRAFOLARI SIK SIK YANARDI. ÖNCE TRAMVAYLAR SONRA DA BURUNSUZ BUSİNG, MAGİRUS OTOBÜSLERİ KARIŞTI HAYATIMIZA! ÖNLERİNDE TAHTA KUTULARIYLA BİLET KESEN BİLETÇİLERİN OLDUĞU TROLEYBÜSLERİ ÇARÇABUK UNUTTUK! ELEKTRİK KESİNTİLERİNDE YOLUN ORTASINDA KALIR, TRAFİĞİ TIKAR, BOYNUZLARI HATLARDAN ÇIKINCA ŞOFÖRÜN BOYNUZ TELLERİNİ TUTUP ELEKTRİK ALDIĞI HAVAİ HAT'A KIVILCIMLAR ÇIKARA ÇIKARA TAKMASI BEKLENİRDİ. SİLKELEYEREK KALKAR ANİ DURUŞLARLA YOLCULARINI YAYIK GİBİ SALLAR, HİÇ YOKTAN YERE GEREKSİZ SAMİMİYETLERE, KUCAKLAŞMALARA VE ''PARDON'' LARA SEBEP OLURDU. YANDAN ÇARKLI KARAMÜRSEL ARABA VAPURU ÜSKÜDAR KABATAŞ ARASI ÇALIŞIR, YANAŞIRKEN ADETA DENİZDE DEBELENİRDİ. ONU KIZKULESİ, KURUÇEŞME, HÜSEYİN HAKİ, ORHAN ERDENER VAPURLARI TAKİP ETTİ. İSTANBUL BOĞAZI ŞEHİR HATLARI VAPURLARI KÖMÜRLÜYDÜ, KÖMÜRLER SABAHLEYİN FINDIKLI ÖNLERİNDE BEKLEYEN KÖMÜR GEMİSİNE YANAŞANLARA KÜFELERLE TAŞINIRDI. GALATA KÖPRÜSÜNDE AKŞAM İŞ ÇIKIŞINDA BIRAKTIĞI İSTİMİN KOKU VE DUMANI YÜZÜNDEN GÖZ GÖZÜ GÖRMEZDİ. BİR TABLO GİBİ GÜZEL GÖRÜNÜR, BOĞAZIN AHŞAP YALILARIYLA BÜTÜNLÜK SAĞLARDI. İSKELELERDE BEKLERKEN GÖZÜPEK GENÇLER VAPURUN İKİNCİ KATINA TIRMANIP HAREKET HALİNDEKİ GEMİDEN O ZAMANLAR TEMİZ OLAN DENİZE ATLARLARDI. SARAYBURNU, ALTINKUM, GÖZTEPE, KÜÇÜKSU, KALENDER, HALAS DERKEN EN SON 68 NUMARALI GÜZELHİSAR ''ELVEDA'' DEDİ. AĞLATTI...! TATİL KAVRAMI DA BİR BAŞKAYDI O ZAMANLAR. İSTANBULLULAR YAZIN ERDEK'İ ANKARALILAR AKÇAKOCAYI MESKEN EDİNMİŞLERDİ. EGE VE AKDENİZİN KOYLARI, MAVİ YOLCULUKLARI BİLİNMEZDİ DAHA, BİLİNSE BİLE YOL YOKTU, OTEL YOKTU, YOLDA YEMEK YENECEK YER YOKTU. BODRUM'A YAKLAŞIRKEN SON ''30 KM'' YAZAN TABELADAN SONRA BAŞLAYAN DAR VE VİRAJLI YOL GİT GİT BİTMEZDİ. KALE ÇEVRESİ SAKİN, KIYI LOKANTALARINDA BALIK UCUZ, ''HALİKARNAS'' MÜTEVAZİ, BİRKAÇ ODALI PANSİYON, ''HAN'' DANSLI MÜZİKLİ BİR RESTORANDI. ÇARŞI, BODRUMA HAS SÜNGER TEZGAHLARI BODRUM SANDALETLERİYLE DOLUYDU. LİMAN, AKDENİZ SEFERİ YAPAN İSKENDERUN İSİMLİ DENİZCİLİK İŞLETMESİ GEMİSİNİN GİDİŞ VE DÖNÜŞÜNDE HAFTA DA BİR-İKİ HAREKETLENİRDİ. AÇIKTA GEMİDEN İNEN YOLCULAR PAT PAT MOTORLARLA KİŞİ BAŞI
150 KURUŞA SAHİLE TAŞINIRDI. NE HOKKABAZLAR NE CANBAZLAR GÖRMÜŞÜZ MEĞER, NELER KULLANMIŞ, NE ZORLUKLAR, NE YOKLUKLAR ÇEKMİŞİZ ŞU SON ELLİ YILDA. BİZ ONLARI ONLAR BİZİ ESKİTMİŞ. ARTIK YILBAŞINDA KIZMABİRADER, SALONDA AT YARIŞI OYNAMIYOR, SAAT TAM
24.00'TE DANSÖZ ÇIKACAK DİYE BEKLEMİYORUZ. 2000 YILINDAN SONRASI HERŞEYİ UNUTTURACAK GİBİ GÖRÜNÜP DEĞİŞİM VE ÜMİT VADEDİYOR.
Hatıra defterinize sizde yasadıgınız gunlerden notlar alıyormusunuz
? Sanıyormusunuz ki bu yasadıgınız donem hep aynı
kalacak? Hersey ama hersey zamanla degisecek .......Bu gunde
gececek ,Yarınlarda degisecek..
|