Ahmet ve Nihat adinda iki arkadas varmis. 

Ayni okulda okuyorlarmis. Ahmet Istanbulda yasayan, evi, arabasi yeterince parasi olan biriymis. Nihat memleketten Istanbul'a gelmis zor sartlar altinda yasayarak okuyormus. Bunlar zamanla daha da iyi arkadas olmuslar. 

Ahmet Nihat'in durumuna üzülüyor, yardim yollari ariyormus. Nihati evine almis. Yedirmis içirmis. Cebine para koymus. Üstünü giydirmis. Kendine aldigi yeni kiyafetlerini bile ona vermis. Artik beraber gül gibi yasayip gidiyorlarmis. Bir gün Ahmet camdan disari bakiyormus. Karsidan gelen uzun süredir hayran oldugu ve yakinda acilmak istedigi kizi görmüs. Ve sonra arkadan Nihat'in onu takip ettigini. Nihat eve gelmis ve Ahmet'e o kizdan cok hoslandigini aralarini yapip yapamayacagini sormus. Ahmet kendisinin de ondan hoslandigini söyleyememis. Arkadasinin üzülmesini istememis cünkü. Aralarini yapmis. Derken zamanla okul bitmis. Nihat bir süre sonra Kayseriye vali olmus. Evi arabasi, yati, kati, bir sürü parasi olmus. O kizla da evlenmis. Ama Ahmet tam tersi. Evini arabasini kaybetmis. Bütün parasi bitmis. Yatmaya yeri yemeye yemegi kalmamis. Ac sefil gezerken komsulari, 

- Senin bir arkadasin vardi Nihat diye. O Kayseriye vali olmus, neden ondan yardim istemiyorsun, belki sana bir is verir demisler. 

Ahmet reddetmis hemen. 

- Bunu kabullenemem demis. 

Komsular ne kadar israr ettiyse de bir türlü kabul ettirememisler. Ahmet icin daha zor günler baslamis. Bakmis olacak gibi degil komsularini dinleyip tutmus Kayserinin yolunu. Valilige gelmis. 

Ordaki odacilardan birine Nihat beyi görmek istiyorum demis. Odaci Nihat beyin yanina girmis cikmis ve 

-Sizi gormek istemiyor demis. 

- Nasil olur demis Ahmet. Ona Istanbuldan cok yakin arkadasin Ahmet geldi deyin. 

Odaci tekrar gitmis ve, 

-Nihat bey sizi tanimadigini eger daha fazla israr ederseniz kovduracagini soyledi demis. 

Ahmet duyduklarina inanamamis. Nasil olur da, yemeyip yedirdigi, giymeyip giydirdigi, sevdigi kizi bile verdigi can ciger arkadasi Nihat onu tanimaz. Yikilmis bir sekilde valilikten cikip dogru Nihatin evine eskiden hoslandigi kizin yanina gitmis. Belki yardim eder diye. Kapiyi calmis. Birinin gelip dürbünden kendine baktigini hissetmis. Ama kapiyi acmamis kadin. Bir kez daha yikilmis. Disari cikip kendini toplamaya calisirken yanina yasli bir amca yaklasmis. Ahmetin durumundan cok etkinlenmis adam. Olayi anlatmasini istemis. Ahmet'te oldugu gibi anlatmis. Adam cok uzulmus. Demis ki.. 

-Bak evladim. Seni cok sevdim. Dürüst bir insana benziyorsun. Bak benim surada bir sarraf dukkanim var. Gel istersen benimle calis. Hem para kazanirsin hem de yatmaya yerin olur. 

Ahmet hemen kabul etmis ve calismaya baslamis. Gel zaman git zaman dükkana baska bir yasli amca gelip gitmeye baslamis. Cok iyi arkadas olmus Ahmet'le. Birgün bu yasli amca elinde bir kutuyla gelmis dükkana. 

- Bak ben bir yere gidiyorum. Eger 3 ay icerisinde dönmezsem bu kutu senindir, istedigin gibi kullan. demis. 

Ahmet kutuyu almis, odasinda bir yere koymus. 3 ay gecmis, 4 ay gecmis, 6 ay gecmis amca hala gelmemis. Sonunda Ahmet kutuyu acmaya karar vermis. Bakmis icinde, elmaslar, mücevherler, altinlar, bir sürü de para varmis. Ne yapacagini sasirmis. Hemen patronuna gidip durumu anlatmis. Patronu da artik o kutunun kendisinin oldugunu istedigi gibi kullanabilecegini soylemis. Bir de öneride bulunmus. 

-Bak sen bu isi iyice ogrendin. Gel sana bir kuyumcu dükkani acalim. Gül gibi gecinip gidersin. Hemen dükkani acmislar. Ahmet almis basini yürümüs. Ev,araba, yat, kat. Zengin olmus kisacasi. Bir gün dukkana bir anne kiz gelmis. Kizdan hoslanmis Ahmet. Zamanla görüsmeye baslamislar, derken nisanlanmislar. Dügün vakti gelmis. Davetiyeler hazirlanirken kiz valiyi de cagiralim demis. Ahmet kabul etmemis. Nasil olur demis kiz. Biz bu sehrin ileri gelenlerindeniz, valiyi cagirmasak olur mu? Ahmet yine kabul etmemis. Kiz israrla neden boyle davrandigini sordugunda anlatmis Ahmet. Sorunun bu sekilde cözülmeyecegini soylemis kiz. Biz cagiralim, o yaptigindan utansin demis. Ve ona da bir davetiye yazmislar. 

Dügün günü gelmis catmis. Davetliler tek tek gelirken heyecan icindeymis Ahmet. Nihat'in gelip gelmeyecegini düsünüyormus. Derken esiyle kapida görünmüs Nihat. Ahmet, ilk baslarda gözgöze gelmemeye calismis. Nihat ne yana gitse öbür tarafa kaciyormus Ahmet. Hic gözgöze gelmemeye calisiyormus. Dayanamamis birden. Piste cikmis, almis mikrofonu eline. Baslamis anlatmaya. 

- Zamaninda ben durumum iyiyken sevgili valimiz Nihat beyle ayni okulda okuyorduk. O zamanlar Nihat beyin durumu bu kadar iyi degildi. Nihat'i evime aldim. Yemedim yedirdim, giymedim giydirdim. Sevdigim kizi bile ona verdim. Bir gün benim durumum kötülesti. Elimde avucumda ne varsa kaybettim. O kadar zor durumdaydim ki Nihat'a yardim istemeye gittim. Ama o beni tanimadigini soyledi, kovdurdu. Ordan cikip esinin yanina gittim. Ama o kapida benim oldugumu bildigi halde kapiyi acmadi. Sok olmustum. Disariya cikip kendime gelmeye calistigim anda bir amcayla karsilastim. Sagolsun bana bir is, yatacak bir yer verdi. Orada calisirken cevrem genisledi. Baska bir amcayla tanistim. Gel zaman git zaman o amca elinde bir kutuyla geldi yanima. Bir yere gidecegini 3 ay icerisinde dönmezse kutunun benim olacagini soyledi. Gelmedi. Kutuyu actim. Icinde beni bugünlere getiren yüklü esyalarla ve paralarla karsilastim. Sonra kendime bir kuyumcu dükkani actim. Orada sevgili nisanlimla tanistim. Ve evleniyorum. Anlattiklarim yalansa yalan desin Nihat bey.demis ve birakmis mikrofonu. 

Herkes saskinlik icinde Nihat beye dönmüs. Aciyarak bakmislar bir Ahmet'e, bir Nihat'a. Nihat bir cevap vermek zorunda kalmis. Almis mikrofonu. Baslamis anlatmaya. 

- Evet Ahmet'in söylediklerinin hepsi dogrudur. Yalan diyemem. Zamaninda bana cok yardim etti, hakkini ödeyemem. Sagolsun benim mutlu bir evlilik yapmama öncülük etti. Ama esimi zamaninda sevdigini bilmiyordum. Durumunun kötüye gittigini, bir gün bana gelecegini biliyordum. Hep o günü bekledim. Ve sonunda geldi. Onu kapidan kovdurdum dogrudur. Ama niye kovdurdum. Eger ben o zaman ona yardim etseydim gururuna yediremeyecekti. Belki de bir süre sonra intihar edecekti. Iyi bir arkadasimi kaybetmek istemem. Burdan çiktiktan sonra direk esime gidecegini biliyordum. Hemen esime telefon actim. Ona Ahmet'in gelecegini, kapiyi acmamasini söyledim. Acmadi. Derken bizim evin karsisinda bir sarraf dükkani isleten arkadasim var. Ona hemen telefon actim. Bizim evden cikan bir adam görürse onu ise almasini yardimci olmasini istedim. Ise aldi, yatacak yer verdi. Bir gün babami gönderdim ona. Canyoldasligi etsin diye. Iyi arkadas oldular. Sonra babama bir kutu verdim Ahmet'e versin diye. O kutu babamin degildi. Benim de degildi. O zaten Ahmet'indi. Ona borcumu hicbir zaman ödeyemem. Ahmet kutuyu aldi. Iyi kullandi ve bugünlere geldi. Bir gün annemle kizkardesimi gönderdim. Durumu nedir bir kontrol edin diye. Orada kizkardesimle birbirlerini görüp asik olmuslar, evleniyorlar. 

Birakmis mikrofonu. Ahmet'le beraber herkes saskinlik icinde kalmis. 

Bir an gözgöze gelmisler. Derken birbirlerine sarilip özür dilemisler. Güzel bir dügün olmus, beraberce mutlu yasamislar... 



Kacabilirsiniz ancak saklanamazsiniz!






E-Kart Yollayýnýz
Adýnýz:

Kendi E-mailiniz:

Arkadasinizin E-maili:

Mesajýnýz:

Kendinize de gelsin mi?: 






geri donus Ana Sayfa oykulere gider







 

Bana mail atýnýz